Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, müsilaj ile mücadele için 6 Haziran 2021'de başlattığı Marmara Denizi Koruma Eylem Planı kapsamında büyük bir başarı elde etti. 4 yıldır süren yoğun denetimler sonucunda, Marmara Denizi'ne kıyısı olan 7 ilde 38 bin 934 işletme ve 233 bin 354 deniz aracı denetlendi. Bu kapsamlı denetimler, Marmara Denizi'nin kirliliğine neden olan işletmeleri tespit etmeyi ve cezalandırmayı amaçlıyor. Eylem planı, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilirliğine büyük önem veriyor. Deniz kirliliğinin önlenmesi ve deniz hayatının korunması için alınan önlemler, gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre bırakmayı hedefliyor. Yürütülen çalışmalar, Marmara Denizi'nin temizlenmesi ve ekosistemin iyileştirilmesi yolunda önemli bir adım oluşturuyor. Bakanlık, gelecek yıllarda da bu çalışmalarını sürdürmeyi ve Marmara Denizi'ni korumayı taahhüt ediyor.
Ağır Cezalar ve Faaliyet Durdurma Kararları
Denetimler sonucunda 2 bin 91 tesis ve 805 deniz aracına toplam 1 milyar 808 milyon 701 bin TL idari ceza uygulanırken, 268 işletmenin faaliyeti durduruldu. Bu kararlar, çevre kirliliğine neden olan işletmelere karşı gösterilen ciddi yaklaşımı ve yaptırımların caydırıcılık gücünü vurguluyor. Yüksek miktardaki cezalar, işletmeleri çevreye duyarlı davranmaya ve kirlilik önlemlerini uygulamaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, faaliyet durdurma kararları, ciddi çevre kirliliğine neden olan işletmelere uygulanan en ağır yaptırım olarak dikkat çekiyor. Bakanlığın bu konudaki kararlılığı, Marmara Denizi'nin korunması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu ciddi yaptırımlar, diğer işletmelerin de çevre yasalarına uymalarını sağlayarak, gelecekteki kirlilik olaylarının önlenmesine katkıda bulunuyor. Bakanlık, bu denetimleri sürekli olarak sürdürerek Marmara Denizi'nin korunmasını sağlamayı hedefliyor.
Arıtılmadan Deşarj Edilen Atık Suları
2025 yılı Ocak ayına kadar Marmara Denizi'ne kıyısı olan 7 ildeki 447 tesisin denetlendiği belirtildi. Denetlen 360 tesisten alınan atık su örneklerinin analizleri sonucunda, 62 örneğin mevzuata aykırı olduğu tespit edildi. Daha da önemlisi, 11 belediye ve işletmenin atık sularını arıtmadan Marmara Denizi'ne deşarj ettiği ortaya çıktı. Bu durumun, deniz ekosistemine verdiği zararın büyüklüğü ve acil önlem alınmasının gerekliliği vurgulanıyor. Yetkililer, bu işletmeler hakkında soruşturma başlattıklarını ve gerekli yasal işlemleri yürüteceklerini açıkladı. Marmara Denizi'nin geleceği için, atık su yönetiminin önemi bir kez daha ortaya konmuş oldu. Bu tür olayların tekrarlanmaması için daha sıkı denetimler ve güçlü yaptırımların uygulanmasının önemi büyük.